Sosyal fobi denen rezil illet bir derdim var. Hayatımda ilk kez psikoloğa gitme ihtiyacı hissettirdi bana. Tedavi medavi hikaye. Çocukluğuna ineceksin de sende bu korkuyu yaratan anıyı bulacaksın da , o anıyı yaşadığın- sende bu fobinin oluşmasını sağlayan kişiyi bulup yüzleşeceksin de derdin şıp diye geçecek. Irvin Yalom severim de yıllar süren terapilere verecek param yok. Hayatımı rezil ediyor bu konu. Beteri var tabii de benimki otorite figürü ile konuşma güçlüğü. Boğaz kupkuru, sesim kısık, kalbim sanki burnumun yerinde ve güp güp atıyor, kulaklarım uğulduyor, dizlerim titriyor , ellerim titiriyor, sesim titriyor, soğuk soğuk terliyorum, yüzüm ateş gibi ve kıpkırmızı, mimiklerime hakim olamıyorum yüzüm seğirmeye başlıyor, bayıldım bayılacağım modundayım. Sadece o anlarda değil, o anların olma ihtimalini aklımdan geçirdiğimde bile hemen başlıyor vücudum tepki vermeye. İş görüşmesi düşüncesi bile beni mahvediyor. Stresten uyuyamıyorum, sabah beşlerde uyanıyorum elim ayağım buz gibi , yemeden içmeden kesiliyorum. Bu daha ihtimal aşaması!! Bir de bu insanlarla yüzyüze gelme aşaması var, bayılacağımdan ve daha önemlisi kendimi rezil edeceğimden korkuyorum. Ay düşündükçe daralıyorum. Ben bu dertten kurtulmak istiyorum. Doğan Cüceloğlu'nun İçimdeki Çocuk kitabını önerdi psikolog. Okudum ! Eeee?? Değişen bir şey yok. Bir de anlık çözümler varmış:
* 2 defa burundan derin nefes alınıp ağızdan verilecek.
* Tüm vücut 2 defa sıkılıp kasılıp serbest bırakılacak
* Şeker yenecek kan şekeri yükseltilecek
* Bir gece öncesi bol bol nane çayı içilecek .
Valla hiçbiri bana çözüm değil. Yine anlamsızca korkuyor, endişe içinde geziyorum. Off çok sıkılıyorum!!!
19 Mayıs 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)


3 fikir beyanı:
Sosyal fobi düşünmesi bile çok kötü. Bendede geçen sene çok belirgin hale gelmişti. ÖSS falan derken psikoloğa ayıracak vaktim olduğunu düşünmüyordum. Lise 3 te psikoloğa gittim beni en çok rahatsız eden el titremesiydi. Yalnızken bişey yok hatta annemlerin yanındada yok. Ama dış ortama karşı ya yapamassam endişesi kalp atışını yükseltirdi.
Sonra sofyaya geldim. Birden geçti gibi belkide ortam değişikliği farklı insanlar hala acaba derim ama şu anki durumum daha iyi.
Ama zaman ve imkan varsa profeyonel yardım alınması gerektiği düşüncesindeyim çünkü bir yerden sonra iyice içine kapanıp insanlardan kaçmaya başlayabiliyor insan.
bacım dert ettiğin şeye bak çevrendeki en yakın vatandaşın kolundan tutup iki yudum bişeyler içmeye gidin ertesi sabah tertemiz uyanırsın.
beni de en çok geren şeyler arasında iş görüşmesi.çoğunada gitmiyorum zaten öyle bi pis hastalıkkı bu bende nasıl baş edeceğim bilmiyoum.ve okuyupta işsiz kalmak ve onun getirdiği stres sıkıntıda en büyük hastalıklardan biri..
Yorum Gönder